scholarly journals Syrian refugees and the politics of waiting in a Turkish border town

2021 ◽  
Vol 29 (3) ◽  
pp. 831-846
Author(s):  
Özge Biner ◽  
Zerrin Özlem Biner
Keyword(s):  
2019 ◽  
Author(s):  
F Jung ◽  
S Röhr ◽  
HH König ◽  
A Kersting ◽  
SG Riedel-Heller

2017 ◽  
Vol 4 (2) ◽  
pp. 185-200 ◽  
Author(s):  
Servet Kardeş ◽  
Çağla Banko ◽  
Berrin Akman

Bu araştırmada sığınmacılara yönelik paylaşımların yapıldığı sosyal medyada yer alan sözlüklerden birinde sığınmacılara yönelik algıya bakılmıştır. Yöntem olarak nitel desende olan bu çalışmada, bir sosyal medya sitesinde yer alan paylaşımlar içerik analizi yoluyla derinlemesine incelenip yorumlanmıştır. Araştırmanın sonucunda sosyal medya kullanıcılarının sığınmacıları büyük bir güvensizlik ortamı ve huzursuzluk yaratan bireyler olarak gördükleri saptanmış, sığınmacılarla yaşanan deneyimlerin ve medyadaki haberlerin bu düşüncelerin oluşmasında etkisinin olduğu belirlenmiştir. Bunun yanında sosyal medya kullanıcılarının devletin sığınmacılar konusunda yanlış politika izlediğini düşündükleri ve sığınmacılar için etkili bir planlama yapılmadığını ifade ettikleri görülmüştür. Çalışmanın sonuçları doğrultusunda medyada sığınmacılar hakkında çıkan haberlerde olumsuz ve şiddet temalı haberlerin azaltılması, Suriyeli sığınmacıların durumu, sahip oldukları haklar ve topluma yansımaları hakkında doğru ve bilgilendirici kamu spotları hazırlanması ayrıca sığınmacıların topluma entegre olma sürecinin her basamağında daha planlı ve etkili bir yol izlenmesi önerilebilir.ABSTRACT IN ENGLISHPerceptions about Syrian refugees on social media: an evaluation of a social media platformIn this research, posts which are about Syrian refugees were published in a social media platform, called as “sözlük” were investigated. The research is a qualitative research. The posts in this platform are analyzed with content analysis method. According to results of analyses, social media users see Syrian refugees as people who create an insecure and a restless environment. The experiences people had with them and news have an effect on this view. In addition, social media users think that government made inappropriate policies and ineffective plans about Syrian refugees. It is suggested negative news about Syrian refugees should be decreased and government should make safer policies. In addition, adaptation of refugees to society should be made in more planned and effective way.


2017 ◽  
Vol 4 (1) ◽  
pp. 41-61
Author(s):  
Pelin Sönmez ◽  
Abulfaz Süleymanov

Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en yoğun zorunlu göç dalgasını 2011 yılından bu yana süren Suriye Savaşı ile yaşamaktadır. Suriye vatandaşlarının geçici koruma statüsü altında Türkiye toplumuna her açıdan entegrasyonları günümüzün ve geleceğin politika öncelikleri arasında düşünülmelidir. Öte yandan ülkeye kabul edilen sığınmacıların kendi kültürel kimliğini kaybetmeden içinde yaşadığı ev sahibi topluma uyumu, ortak yaşam kültürünün gelişmesi açısından önem arz etmektedir. Bu makalede, "misafir" olarak kabul edilen Suriyeli vatandaşların Türk toplumunca kabul edilmeleri ve dışlanma risklerinin azaltılmasına yönelik devlet politikaları ortaya konularak, üye ve aday ülkelere göçmenlerin dışlanmasını önlemek için Avrupa Birliği (AB) tarafından sunulan hukuki yapı ve kamu hizmeti inisiyatifleri incelenmekte, birlikte yaşam kültürü çerçevesinde Suriyeli vatandaşlara yönelik  toplumsal kabul düzeyleri ele alınmaktadır. Çalışma iki ana bölümden oluşmaktadır: göçmen ve sığınmacılara karşı toplumsal dışlanmayı engellemek için benimsenen yasa ve uygulamaların etkisi ve İstanbul-Sultanbeyli bölgesinde Suriyeli sığınmacılarla ilgili toplumsal algı çalışmasının sonuçları. Bölgede ikamet eden Suriyelilere yönelik toplumsal kabul düzeyinin yüksek olduğu görülürken, halkın Suriyelileri kendilerine  kültürel ve dini olarak yakın hissetmesi toplumsal kabul düzeyini olumlu etkilemektedir. ABSTRACT IN ENGLISHAn evaluation of the European Union and Turkish policies regarding the culture of living togetherThis article aims to determine the level of social acceptance towards Syrians within the context of cohabitation culture by evaluating EU’s legal structure and public service initiatives in order to prevent Syrian refugees from being excluded in member and candidate countries and by revealing government policies on acceptance of Syrians as “guest” by Turkish society and minimizing the exclusion risks of them. This article consists of two main parts, one of which is based on the effects of law and practices preventing refugees and asylum seekers from social exclusion, and the other is on the results of social perception on Syrians in Sultanbeyli district of Istanbul. At the end of 5-years taking in Syrian War, it is obvious that most of more than 3 million Syrian with unregistered ones in Turkey are “here to stay”. From this point of view, the primary scope of policies should be specified in order to remove side effects of refugee phenomenon seen as weighty matter by bottoming out the exclusion towards those people. To avoid possible large-scale conflicts or civil wars in the future, the struggle with exclusion phenomenon plays a crucial role regarding Turkey’s sociological situation and developing policies. In the meaning of forming a model for Turkey, a subtitle in this article is about public services for European-wide legal acquis and practices carried out since 1970s in order to prevent any exclusion from the society. On the other hand, other subtitles are about legal infrastructure and practices like Common European Asylum and Immigration Policies presented in 2005, and Law on Foreigners and International Protection introduced in 2013. In the last part of the article, the results of a field survey carried out in a district of Istanbul were used to analyze the exclusion towards refugees in Turkey. A face-to-face survey was randomly conducted with 200 settled refugees in Sultanbeyli district of Istanbul, and their perceptions towards Syrian people under temporary protection were evaluated. According to the results, the level of acceptance for Syrians living in this district seems relatively high. The fact that Turkish people living in the same district feel close to Syrian refugees culturally and religiously affect their perception in a positive way: however, it is strikingly seen and understood that local residents cop an attitude on the refugees’ becoming Turkish citizens.


2017 ◽  
Vol 4 (1) ◽  
pp. 21-40 ◽  
Author(s):  
Ibrahim Sirkeci

Doğu ve güney komşuları üzerinde gelen göç akınlarının ve üye ülkeler arasındaki göçlerin artışıyla Avrupa Birliği (AB) en büyük krizlerinden birini yaşamaktadır. Avrupa’daki en ana tartışma konuları arasında Avrupa’ya göçü ve AB içindeki göçü sınırlamak ve üye ülkeler arasında mülteci kotası ve külfet paylaşımına yapılan itirazlar yer aldı. Bu krizde Türkiye anahtar ülke olarak ortaya çıktı ve ülkedeki büyük Suriyeli mülteci nüfusu ve bu nüfusun Avrupa’ya gitmesini engellemesi karşılığında vaat edilen milyarlarca Avro nedeniyle tartışmaların odağında yer aldı. Suriye krizi 4,8 milyon mülteci yarattı ve 2016 yılı sonu itibariyle bunların 2,8 milyonu Türkiye’de ikamet etmekteydi. Suriyeli mültecilere karşı cömert tavrıyla Türkiye güvenli bir ülke olarak tescil edilmiş oldu. Bu, hikayenin daha karanlık bir başka yüzünü gölgelemektedir. Çünkü aynı ülkenin vatandaşları 1980 askeri darbesinden bu yana milyonu aşkın sığınma başvurusu yaptılar. Ülkenin bugünkü şartları ve yeni veriler, Türkiye’den AB’ye yönelen daha çok mülteci akını olacağını gösteriyor. ABSTRACT IN ENGLISHTurkey’s refugees, Syrians and refugees from Turkey: a country of insecurityThe European Union (EU) has faced one of its biggest crises with the rise of population inflows through its Eastern and Southern neighbours as well as movements within the Union. In 2016, the main debate that dominated Europe was on restricting migration within and into the EU along with concerns and objections to the refugee quota systems and the sharing of the burden among member states. Turkey emerged as a ‘gate keeper’ in this crisis and has since been at the centre of debates because of the large Syrian refugee population in the country and billions of Euros it was promised to prevent refugees travelling to Europe. The Syrian crisis produced over 4.8 million refugees with over 2.8 million were based in Turkey by the end of 2016. Turkey with its generous support for Syrian refugees has been confirmed as a ‘country of security’. This shadows the darker side of affairs as the very same country has also produced millions of asylum seekers since the 1980 military coup. Current circumstances and fresh evidence indicate that there will be more EU bound refugees coming through and from Turkey. 


Author(s):  
Paolo Verme ◽  
Chiara Gigliarano ◽  
Christina Wieser ◽  
Kerren Hedlund ◽  
Marc Petzoldt ◽  
...  
Keyword(s):  

Sign in / Sign up

Export Citation Format

Share Document